- gözü doymak
ынэ ыгъэщхэкIыжьын
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
gözü doymak — çok istenen bir şeyin yeterli miktarı elde edildikten sonra daha çoğunu istememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
açın karnı doyar, gözü doymaz — ihtiraslı kimse doymak, yetinmek bilmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bökmek — eğilerek yere kapanmak, yemekten b ıkıp, doyup usanmak, bıkmak, gözü doymak, kanmak. I I, 18, 19bkz: bükmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
açgözlü — sf. Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük